Spor

Efsane Göztepe geri döndü

Türkiye’de futbolun doğduğu ilk şehir olan İzmir’in köklü kulüplerinden ‘GÖZTEPE, Eyüpspor’un ardından Süper Lig’e yükselen ikinci takım oldu.

Şanlı tarihindeki zaferlere bir yenisini daha ekleyen Türk futbolunun 99 yıllık çınarı Göztepe, kendi evi Gürsel Aksel Stadı'nda muhteşem taraftarı önünde ağırladığı Gençlerbirliği’ni Fıratcan Üzüm’ün 77. dakikada, Ramon Pascal Lundqvist’in de 90+3. dakikada attığı 2 golle yenerek, rakiplerinin elde edeceği sonuçlara bakmaksızın ligin bitmesine iki hafta kala Türkiye’nin devler arenasına dönüşünü matematiksel olarak garantiledi.

Kapalı gişe oynayan, her iç saha maçını adeta karnaval alanına çeviren taraftarlarından deplasman dahil her maç inanılmaz destek alan Göztepe, 1. Lig’de gösterdiği başarısıyla bir üst lige çıkarak sadece kendi camiasının değil, İzmir'in de Süper Lig hasretine nokta koydu. Sarı kırmızılılar yaşanan hayal kırıklıklarına rağmen pes etmeyerek Teknik Direktör Stanimir Stoilov önderliğinde “İnan Güzel Günlere” manifestosuyla yola çıkıp, büyük bir azim ve hırsla mücadele ederek iki senenin ardından önümüzdeki sezon Süper Lig’de top koşturacak ve İzmir’i Süper Lig’de temsil eden tek takım olacak.

Her oynadığı maçta hedefine biraz daha yaklaşan ve elde ettiği galibiyetle de iki yıllık Süper Lig hasreti son bulan Göztepe aynı zamanda profesyonel liglerin başladığı 1959’dan bu yana mücadele eden 80 ilden 508 takım arasında da tarihin en başarılı 11. takımı. Trendyol 1'inci Lig'de 28 Nisan Pazar günü evinde oynadığı ve 2-0 aldığı Gençlerbirliği maçıyla Süper Lig'e çıkışını resmen ilan eden Göztepe, kupa töreni ve kutlamaları ise son maçı Bodrum FK maçında yapacak.

Biletler tükenince dev ekranlar kuruldu

Takımlarına olan sevgilerinden dolayı hep takımın 12. adamı olarak maçlarda 90 dakika boyunca takımına destek vererek çok farklı bir atmosfer yaşatan ateşli Göztepe taraftarları, Gençlerbirliği karşılaşmasının biletlerini satışa çıkmasının ardından dakikalar içinde tüketince, on binlerce bilet bulamayan taraftar için Güzelyalı'daki paten sahasına dev ekran kuruldu. Stada giremeyen çocuğundan, gencine ve yaşlısına, kadınından erkeğine binlerce taraftar maçı buradan izleyip, Süper Lig coşkusunu yaşadı. Kimi taraftar da adrenalini oldukça yüksek maçtı evlerinde adeta nefeslerini tutarak izledi. Maçta Karşıyakalısı, Altaylısı, Bucalısı kısaca İzmir’deki diğer kulüplerin taraftarları da Göztepe’yi destekledi. Hatta kardeş takım SakaryaSpor başta olmak üzere Eyüplüsü, Adanalısı, Manisalısı, Urfalısı, Galatasaraylısı, Fenerbahçelisi, Beşiktaşlısı da GÖZ GÖZ’ün destekçisi oldu. Birçok şehirden binlerce futbolsever Göztepe’yi desteklemek için İzmir’e geldi. Türkiye’nin dört bir yanında kalpler sarı-kırmızı Göztepe için attı. Göztepe bayrakları İzmir’in balkonlarını, pencerelerini, duvarlarını süsledi. İzmir’de her yer sarı-kırmızı oldu.

Tıklım tıklım olan stat, “göz-göz-göztepe" sesleriyle inledi

Birçok sarı kırmızılı taraftar da maç öncesi Yalı Grubu ile Susuzdede Parkı’nda Forza ve Göztepe Taraftarlar Derneği ile de Üçkuyular Meydan’da buluşarak kortej yürüyüşü eşliğinde Gürsel Aksel Stadı'na yürüdü. Bazı taraftar grupları da İzmir’in çeşitli semt noktalarında buluşarak, araçlarıyla konvoy halinde stada geldi. Şampiyonluk yolunda yine tıklım tıklım dolan Gürsel Aksel Stadı, “Göz-Göz-Göztepe" sesleriyle, Göztepe marşlarıyla ve taraftarların geçen sezondan bu yana Göztepe ile özdeşleşen Levent Yüksel’in “Medcezir” şarkısıyla inledi.

Taraftar mutluluk sarhoşu oldu

Maç başında stada büyük bir coşkuyla giren taraftarlar 90 dakika sonunda ise bir üst lig için son bir adımı da aşınca statta adeta bayram havası estirdi. Son saniyesine kadar büyük heyecanın yaşandığı karşılaşma, sona erdiğinde artık Göztepe Süper Lig’i garantilemiş ve iki yıllık hasreti sona ermişti. Maç sonunda mutluluktan ağlayanlar, birbirine sarılanlar, sevinç gözyaşlarına hakim olamayanlar, heyecan, neşe, mutluluk, sevinç, keyif, büyük bir rahatlama, büyük bir huzur ve büyük bir coşku vardı. Kulüp yöneticilerinin her ne kadar “bu maçta kutlama yapmayacağız, kutlama son maçta olacak” söylemlerine rağmen, takımlarının iki yıl aradan sonra Türkiye’nin devler arenasına dönüşüyle mutluluktan uçan sarı kırmızılı taraftarlar Güzelyalı'da adeta karnaval havası estirdi. Göztepeli taraftarlar öylesine mutluydu ki, maç boyunca dillerinden düşürmedikleri Göztepe Marşları’nı daha bir keyifle ve coşkuyla söylemeye başlayarak kendilerini sokaklara attı. Şehirlerini Süper Lig’de tek temsil edecek olan Göztepe’nin başarısıyla sevinen İzmirli futbolseverler de Göztepe taraftarlarının coşku ve sevincine ortak oldu. Üzerlerinde sarı kırmızı kıyafetleriyle, ellerindeki Göztepe bayraklarıyla atkılarını sallayarak gruplar halinde hep bir ağızdan coşkuyla “Göz Göz Göztepe” diyerek tempo tutan sarı kırmızılı taraftarlardan kimisi yaya, kimisi ise otomobilleriyle konvoy yaparak kentin cadde ve sokaklarında şampiyonluk turu attı. Göztepe meşalelerle sarı-kırmızıya boyandı. Mutluluk sarhoşu olan taraftarlar, zaman zaman havai fişekler atarak gönül verdikleri takımlarının tekrar Süper Lig’e çıkmasını sabahın ilk saatlerine kadar dans ederek kutladılar. 

Tekrar süper lig vizesi almayı başardı

Geçen sezon 1'inci Lig'de adını Play-Off'a yazdıran ancak Play-Off çeyrek finalinde Bodrum FK'ya elenen Göztepe, Süper Lig hayallerini 1 sene ertelemişti. Cumhuriyet’in 100. yılında 2023-2024 sezonunda ligin tamamlanmasına 2 maç kala aldığı galibiyetle hayallerine kavuşarak tekrar Süper Lig vizesi almayı başardı. Şanlı tarihi başarılarla dolu Göztepe, en son 2016-2017 sezonu sonunda yükselmeyi başardığı Süper Lig'de, 5 yıl kalmış, 2021-2022 sezonunda küme düşerek Süper Lig’e veda etmişti.

 

Muhteşem taraftar her maç takımın 12. Adamıydı

29 yıl Süper Lig’de, 25 yıl da 1. Lig'de mücadele eden, 3 kez 1. Lig Şampiyonluğu kazanan, birçok kupayı da müzesine getiren Göztepe’nin Süper Lig’e yükselmesinde tecrübeli Teknik Direktör Stanimir Stoilov ile özveriyle oynayan futbolcular kadar, Göztepe taraftarının da katkısı oldukça büyük. Bünyesinde isyan yatan ancak hiç bir zaman ‘sonuç - başarı - skor taraftarı’ olmayan GÖZTEPE taraftarı, en kötü gününde dahi hep takımının yanındaydı. Hiçbir zaman takımını yalnız bırakmadı, terk etmedi. Takıma her zaman güç kattı, deplasmanlarda dahi hep takımın 12. adamı olarak desteğini hiçbir zaman esirgemedi. Her maç takımına desteğiyle fark yaratan muhteşem taraftar tribünlerin şampiyonu oldu. Ligin 25. haftasında Ankara Keçiörengücü maçında Gürsel Aksel Stadı’nı doldurup takımına büyük destek veren 17 bin 161 biletli taraftar Süper Lig’deki takımların doluluk oranlarını geride bırakmayı başardı. O hafta derbi hariç diğer Süper Lig takımlarının seyirci sayıları Göztepe’nin gerisinde kaldı. Sezonun ilk yarısında da 33. haftasında yine kendi evinde konuk ettiği Eyüpspor mücadelesinde karşılaşmayı tribünde 15 bin 840 biletli taraftar takip ederek seyirci rekorunu kırmıştı.Sarı kırmızılı futbolseverler tüm maçlarda olduğu gibi Süper Lig’e yükselmeyi garantilediği bu maçta da takımının adeta ateşleyici gücü oldu.

Stoilov ile uyuyan dev uyandı

Bu sezona teknik direktör Radomir Kokovic'le başlayan Göztepe, istikrarı yakalayamayınca alınan kötü sonuçların ardından değişime giderek 13. haftada Bulgar teknik direktör Stanimir Stoilov'u göreve getirdi. Stoilov'un göreve gelmesiyle müthiş bir çıkış yakalayan ve zirve için ümitlenen Göztepe, Bulgar çalıştırıcı yönetiminde çıktığı 19 müsabakadan 13 galibiyet, 4 beraberlik ve sadece 2 mağlubiyetle, futbolseverleri şaşırtan bir performans gösterdi. Stoilov bu istatistiği ile 6. sırada aldığı Göztepe’yi 2. basamağa yerleştirirken maç başına 2.40'lık puan ortalaması yakalayarak sarı kırmızılılarda son 10 yılın en başarılı teknik adamı oldu. Herkesin "bitti" dediği dönemde Stoilov ile ümitleri tekrar yeşerten Göztepe, üst üste aldığı galibiyetlerle hem rakiplerine hem de ateşli taraftarına "yarışta ben de varım" mesajını verdi ve azimle, inançla girdiği mücadeleler sonunda da Süper Lig’e çıkmayı başardı.

Oynadığı maçların yüzde 61’ini kazandı

Her maçı ayrı bir heyecan yaratan Göztepe’nin en hayal kırıklığı yaratan maçı ise Kocaeli ile deplasmanda oynadığı maç oldu. Göztepe 2 -0 galip sürdürdüğü maçı son 10 dakikada verilen 3 penaltının golle sonuçlanmasıyla mağlup tamamladı. Bu maçın ardından Erzurumspor ile kendi evinde karşılaşan Göztepe, rakibine 3 gol atarak moral buldu. Ardından oynadığı iki deplasman maçından Tuzlaspor ile berabere kalırken, son maçı Giresunspor’u attığı 3 golle geçerek, evinde oynayacağı Gençlerbirliği maçına moral tazeleyerek girdi. Bu sezon 31. haftaya kadar 54 gol atan, 19 gol yiyen Göztepe, 52 dakikada bir gol attı ve 148 dakikada bir gol yedi. Maç başı 13,65 şut çekerken, bu şutlardan 6,42’si kaleyi buldu. Eyüpspor’un ardından puan tablosunda 2. sırada yer alan Göztepe, oynadığı maçların yüzde 61’ini kazanırken, dahil olduğu maçlarda ortalama maç başı 2.35 gol oldu.

Lis, Yalçın Kayan, Romula, Mamah, Dennis, Ogün, Taha…

Sarı-kırmızılılar, Stoilov yönetimindeki süreçte sergiledikleri mücadele azmi ve kazanma odaklı, ofansif futbol anlayışıyla taraftarları ve futbol analistlerini heyecanlandırırken, performanslarıyla da göz doldurdular. Özellikle Göztepe'nin sezon başında İngiliz ekibi Southampton'dan kiraladığı Polonyalı kaleci Mateusz Lis, Göztepe'nin altyapısından yetişen ve en çok lig maçına çıkan 25 yaşındaki orta saha oyuncusu Yalçın Kayan, savunma oyuncuları Ogün Bayrak ile Taha Altıkardeş, forvette Romulo ile Kenneth Obinna Mamah, orta sahada Anthony Junior Dennis, defansta Atınç Nukan, Lasse Nielsen ile Ümit Akdağ emin adımlarla Süper Lig'e giden Göztepe'nin vazgeçilmez isimlerinin başında geldiler. Sarı kırmızı forma giyen tüm futbolcular Göztepe’nin Türkiye’nin devler ligine yükselmesinde büyük katkı sağladı.

İzmir’i süper lig’de en çok temsil eden ikinci takım

İzmir, profesyonel liglerin başladığı 1959 yılından itibaren, 29 kez Göztepe, 41 kez Altay, 16 kez Karşıyaka, 10'ar kez Altınordu ile İzmirspor, 1 kez de Bucaspor ile Süper Lig’de temsil edilmişti. 2002-2003 sezonunda Göztepe ve Altay ile Süper Lig'de temsil edilen İzmir, her iki takımın da aynı sezonda küme düşmesinin üzüntüsünü yaşamıştı. Bu ekiplerden Göztepe, amatör kümeye kadar geriledikten sonra 2016-2017 sezonu bitiminde tekrar Süper Lig vizesi almış, 5 yıl kaldığı bu ligde 2021-2022 sezonunu oldukça acı bir tabloyla kapatmış, sezonu 28 puanla 19. sırada tamamlayarak küme düşmüş ve 30. sezonunu geçirdiği Süper Lig'e bitime 4 hafta kala 6. kez veda etmişti. Ligin kurulmasından 1976-1977'ye kadar aralıksız olarak ligde mücadele eden Göztepe, Süper Lig'e daha önce de 1976-1977, 1979-1980, 1981-1982, 1999-2000 ve 2002-2003 sezonlarında veda etmişti. Futbola Göztepe altyapısında başlayan Ümit Kayıhan 2000-2001 sezonunda Göztepe’yi 1. Lig Şampiyonu yaparak Süper Lig’e yükselmesini sağlamıştı. 2003’de 1. Lig’e düşen Göztepe, 14 yıl aradan sonra 2017 yılında tekrar Süper Lig'e çıkmıştı. 14 yıllık süreçte en dibe vurmasına rağmen inancını yitirmeyen ve Süper Lig özlemini İsyan Marşı ile dillendiren Göztepe, 5 yıl kaldığı Süper Lig’den 2022’de düştüğünden bu yana 1.Lig’de top koşturuyordu.

Guiness rekorlar kitabına girdi

Şanlı tarihi başarılarla dolu Göztepe’nin dünden bugününe göz atacak olursak; En büyük başarısını 1950'de Beşiktaş’ı yenerek Türkiye Şampiyonu olarak yaşayan Göztepe, 1941, 1942, 1943, 1945 ve 1949 yıllarında da İzmir Şampiyonu olmuştu. Tarihindeki en büyük başarısızlığı ise 2003-04'te TFF 1'inci Lig'den 2. Lig’e düşüp, bir sezon oynadığı 2004-05'te de 2'nci Lig'den düşerek, 2006-07 sezonunda profesyonel liglere veda edip, tarihinde ilk kez amatör kümede oynaması olmuştu. Mali ve idari açıdan sıfırı tüketip TMSF'ye devredilen kulübün 2007'de 1 milyon 205 bin TL karşılığında Altınbaş Holding tarafından satın alınmasıyla yeni bir dönem başlamıştı. 2007-2008'i amatör kümede geçirdikten sonra yeniden çıkışa geçen Göztepe basamakları birer birer tırmanıp, 2010-2011'de TFF 1'inci Lig'e dönmüştü. Ancak 2012-2013 sezonunda yine 2'nci Lig'e düşen Göztepe'nin kaderi, doğma büyüme Göztepeli olan Mehmet Sepil'in 2014'te kulübü 9 milyon dolara Altınbaş Holding'ten devralmasıyla değişmişti. Sepil’le ilk sezonunda 2'nci Lig'de şampiyon olan Göztepe, 2016-2017 sezonunda da Teknik Direktör Yılmaz Vural ile 14 senenin ardından tekrar Süper Lig’e yükselmişti. Tarihinde birçok başarıya imza atan Göztepe, 1968-1969 ve 1969-1970 sezonlarında iki kez Türkiye Kupası'nı müzesine götürdü. 1981’de ezeli rakibi Karşıyaka ile İzmir Atatürk Stadyumu’nda oynadığı maç 2. Lig’de seyirci rekoru ile Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi.

UEFA Kupa Galipleri Kupası ve Fuar Şehirleri Kupası karşılaşmalarında, Türk takımları arasında Avrupa'da en fazla gol atan üçüncü takım olma başarısını gösterdi. 30 karşılaşmada, toplam 36 gol atan Göztepe, 49 golü de kendi kalesinde gördü. 48 yıldan beri Avrupa sahalarında gözükmeyen Göztepe, bu araya rağmen Türk takımları arasında Avrupa'da en başarılı olan 3. Türk takımı olma özelliğini halen koruyor.

Kupanın Yarısı Galatasaray, Yarısı Göztepe Müzesinde

45 yıl önce, 1972-73 sezonunda Göztepe’nin eski futbolcularından Reşat Selamioğlu adına düzenlenen turnuvanın finalini İzmir Atatürk Stadyumu’nda Göztepe ile Galatasaray oynamıştı. 14 bin seyirci karşısında oynanan karşılaşmada hakemin maçın son dakikasında verdiği penaltı ile öne geçen Galatasaray rakibini 3-2 yenmişti. Ancak maçtan sonra takımlarının oyunlarını beğenmeyen Galatasaraylı yöneticiler verilen penaltının da haksız olduğunu belirterek kazanılan kupanın Göztepe'ye verilmesini istediler. Bu büyük jeste karşılık Göztepe yöneticileri de kupayı kabul etmez. Galatasaray yöneticileri ısrar edince saatler sonra iki kulüp yöneticileri anlaşırlar kupa ortadan ikiye bölünür ve her iki kulüpte birer yarısını alarak kupanın bir yarısını müzelerine götürür. İki sarı-kırmızılılar finalinde kazanan Fair-play olur, bu olay futbol tarihine de efsane hikaye olarak yazılır.

İlk kez bir yabancı şirket türk futboluna Göztepe’ye yatırım yaptı

Göztepe’nin 2021-2022 sezonunda 1. Lig’e düşmesinin ardından takımını hiçbir zaman yalnız bırakmayan taraftarlar bu son vedayla büyük bir hüzün yaşamış, uzun yıllardır başkanlığını yürüten ve kulübün hisselerinin büyük çoğunluğunu elinde bulunduran Mehmet Sepil istifa etmişti. Ardından yönetimsel olarak yeni bir yapılanmaya giren sarı-kırmızılılar kulübü Danimarkalı spor adamı ve iş insanı Rasmus Ankersen'in Sırp milyarder Dragan Solak'la ortak olduğu Sport Republic şirketine devretmişti. Ankersen'in Sport Republic şirketi Türk futboluna yatırım yapan ilk yabancı şirket olarak da tarihe geçti.

Süper lig sana çok yakışıyor Göztepe

Sarı kırmızılı taraftarlar “Efsanesin tarihinle Göztepe, / Statlara sığmıyorsun Göztepe, / Süper Lig sana çok yakışıyor Göztepe” ve “Göztepe diyerek sana yüz vurduk / Sarının yanına kırmızı koyduk / Yıllardan beridir hep seninle olduk / Göztepe sen bizim her şeyimizsin / Her şeyimizsin her şeyimizsin” Göztepe Marşları’yla ve Levent Yüksel’in “Fırtınam, felaketim, hasretim / Yetmiyor, sevişmeler yetmiyor / Şiddetin ne hoş, ne güzel şefkatin / Sevdikçe sevesim geliyor / Ölene kadar peşindeyim, bırakmam / Vazgeçilir gibi değil, bu med cezirler’ MedCezir parçasının sözlerini maç boyunca ve maç sonrası kutlamalarda dillerinden düşürmediler.

Bu yıl süper lig daha bir keyifli olacak

Fanatik bir Göztepe taraftarı olarak Göztepe Futbol Takımı’nı iki yıllık hasretin sona ermesindeki başarısından dolayı kutluyor, Süper Lig’de kalıcı olmasını ve başarılarına daha nicelerini eklemesini kalpten diliyorum. Ayrıca Avrupa Fuar Şehirleri Kupası'nda (şimdiki UEFA Kupası) 1968-1969 sezonunda yarı final oynayan ve bu başarıyı gösteren ilk Türk takımı olan Göztepe’nin Süper Lig’de üst sıralarda yer almasını ve bir gün yine Avrupa’da final oynayıp, başarıyla dönmesini diliyorum. Bu yıl Süper Lig daha bir keyifli olacak. Sarı-kırmızı formalarımızı giyip, Göztepe atkılarımızı boynumuza sarıp, bayraklarımızı da elimize alıp şanlı Göztepe’mizi tribünde desteklemeye devam edeceğiz.

Seviyorum Seni GÖZTEPEM, olman gereken yerdesin, başarıların sonsuz, yolun açık, attığın gol olsun...

 

Fulya OMAÇ- Göztepe- İzmir