Çocuk ve oyun

Çocuklar oyun oynasın!

Çocuk için oyun su içmek, yemek yemek kadar önemli!

Oyun oynamak çocuğun zekasını, kişilerle iletişim kurma yeteneğini, analitik düşünme becerilerini kelime çeşitliliğini ve dikkatini artırır. Konsantre olma becerisini yani odaklanmayı, yaşam enerjisini pozitif etkiler ve ayrıca enerjisini olumlu boşaltmasını sağlar.

Oyun oynamak çocuklara neden faydalıdır?

Bu soruya rahatlıkla “Hangi yönden yararlı değil ki” diye cevap vermek istiyorum.

Oyunlar çocukların fiziksel, duygusal, sosyal, bilişsel gelişimini hızlandırır; dil gelişimini olumlu etkiler, konsantre olma sürelerinin uzamasını sağlar. Bilimsel veriler oyun oynamanın bazı ebeveynlerin düşündüğü gibi bir boş zamanları doldurma veya rahatça gürültü yapma eylemi olmadığını, çocuk gelişimi açısından büyük faydalar sağladığını göstermektedir.

Çocuklar birçok şeyi; tartışmayı, uzlaşmayı, insanlara hitap etmeyi, sabretmeyi, sorun çözmeyi, paylaşmayı oyun oynayarak öğrenebilirler. Oyun sürecinde çocukların bütün vücudu çalışır ve özellikle el-ayak ve el-göz koordinasyonu ve becerileri gelişir.

Oyun bir problem hazırlamak ve aşama aşama onu çözmektir.

Oyun bir tecrübedir.

Çocuğun deneyimleyerek kendi kendine öğrenmesini sağlayan, eğlenmek amacıyla ve içsel olarak güdülenen, bazen kuralları belirlenmiş ve bilinen, bazen de kendiliğinden gelişen ve mutluluk, coşku, heyecan, merak duygularını da içinde barındıran davranışlardan oluşan bir etkinliktir.

İnsan hayatında olmayanı her şey sanıyor. Önce bunu çözmek gerek.

İşte oyun oynarken çocuk olmayanların yerine koymayı, oyunun içinde kurduğu dünyayı tanıyor...

Çocukken oyun oynadığımız anlar hayatımızın en özgür zamanları değil miydi?

Ayaklarımızı dut ağaçlarında ters sıkıştırır dünyaya tersten bakar kahkahalarla sallanırdık, sallanan biz miydik yoksa dünyayı mı salladık bilmiyorum. Ancak harika bir şey olarak hatırlıyorum. Ekmeğin üzerine bir yağ ve toz şeker, bazen yağlı ballı ekmek...

Bazen de komşu teyzeler yok mu?

Ah!

Pişi yapar dağıtırlardı.

Yeter ki biraz daha oynayaydık.

Çocuklarımızın misketlerinin yerini tabletler aldı iPad'ler aldı. Varsın oynasınlar doyasıya önemli olan bunların süresine müdahale etmek...

Çünkü bu oyunlar tahmininizden çok daha tehlikeli biraz zaman göstermemiz şart sizden de çocuklarınıza karşı sabırlı olmanızı rica ediyorum.

Oyun kurallı bir eylem olduğu için, katılımcılar bu kurallara uygun olarak hareket etmek zorundadır. Oyun sırasında çocuklar, kurallar koyarlar ve duygularını oyun içerisinde kurallara uygun olarak açıklar, başkalarının haklarına saygı gösterirler. Bu da çocukları sosyal kurallara uymaları konusunda hayata hazırlar. Aynı zamanda kurallara uyulmadığı takdirde neler olabileceğini yaşayarak öğrenirler.

Oyunlar oynanıp bitirildikten sonra aynı şekilde yeniden oynanır. Çocuklar aynı oyunu sıkılmadan defalarca oynayabilirler. Bu sayede çocuklar, hayatlarında birçok şeye aynı hevesle başlayabilmeyi öğrenirler.

Çocuklar oyunla ‘mekan’ tercih etmeyi öğrenir. Çocuklar oyunun yapısına göre tercih yaparken, tercihleri konusunda bilgiler edinmeyi, şartları değerlendirmeyi ve yaratıcı fikirler üretmeyi öğrenirler.

Oyunda rekabet vardır. Oyunlarda çocuk başarılı olmak için çaba harcar. Başarılı olan sevinci, kaybeden ise üzüntüyü deneyimler. Kaybeden çocuk, bir sonraki sefere kazanmak için kendini motive eder ve bu amaç doğrultusunda caba harcar. Bu rekabet ortamı, onları hayattaki mücadeleleri için hazırlamaktadır.

Her oyunda bir ritim ve uyum söz konusudur. Oyun başlar ve gittikçe hız kazanır. Bu iniş ve çıkışlar oyuna bir ritim katar. Bu ritim sayesinde çocuk, hızlı düşünmeyi, düşüncelerini hareketlerine yansıtmayı öğrenir. Bu da beden ile zihin arasında bir uyum oluşturur.

Oyun çocuklar için sadece eğlenceli vakit geçirmek değil, aynı zamanda öğrenmek, gelişmek demek! “Oyunlar en neşeli araştırma biçimidir.”

Şimdi çocuklarımıza oyun oynamaları için fırsat verelim.

Sizde onlara eşlik etmeyi unutmayın!