Ülkemiz büyük bir felaket yaşadı. Hatta hala yaşamakta ve önümüzdeki günlerde neyle karşılaşacağımız belli değil. Yanan ormanlar, kaybettiğimiz vatandaşlarımız ve hayvanlarımız içimizi yaktı. Milletçe üzüntü üstüne üzüntü yaşadık. Ama bunun yanında acımız devam ederken siyasetin çirkin yüzüyle karşılaştık.
Yangından çok polemikler konuşuldu. İnternette herkes siyasetçi oldu. Bilip bilmeden herkes ortaya bir şey attı. Sorun şu ki ülkede birçok kişi kendini bilirkişi ya da bilim adamı zannediyor ya da müneccim... Oysa ülkemizin şu an en çok duyarlılığa ihtiyacı var. Ağızdan çıkacak bir laf geri dönüşü olmayan yollara sokabilir.
Ben hür basın ve özgürlükten yanayım ama gerçekten birileri basını çok kötü bir şekilde kullanıyor. Sanatçıyım diyen herkes araştırmadan onu bunu suçluyor. Siyasetçilere gelince yangınlardan daha çok onların birbirleriyle olan tartışmalarını seyrettik. Ne çirkin bir siyaset vardı ortada. Bizim siyasette çare üretmek, fikir üretmek diye bir şey görmüyorum. Elime bir fırsat geçti ne söylersem kardır. Çamur at izi kalsın, ya tutarsa zihniyeti var.
Ama farkında değiller Türk halkı bu tutumdan çok yoruldu ve bıktı. Biraz daha duyarlı siyasete ihtiyaç var özellikle şu zamanlarda. Kavga etmeyen, çamur atmayan, siyaseti hep suçlama zannetmeyen siyasetçilere ihtiyacımız var. Ülkenin huzura ihtiyacı var. Lütfen hem siyasetçiler duyarlı olsun hem bizler daha duyarlı olalım. Ağzımızdan çıkacak laflara ve paylaşımlarımıza dikkat edelim.