Çelişkili hareketler içinde deprem bekleyenler

 Merhaba dostlar, hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Kendimi bir cenderenin içerisinde bulmaya başladım, her yanımız korkan, korkak bildiklerini söylemekten çekinen, gördüğü yanlışları, şahit olduğu ahlaksızlıkları partisi, başkanı zarar görmesin diye susan insanlar ile doldu.

Bir karakter, kişilik bozuklukları ile kul hakkının dibine vuran insanlar var dört bir yanımızda. Çok acı değil mi?

Çok acı olduğunu düşünüyorsanız bu düşüncede ki insanlar olarak bir araya gelip sosyal bir farkındalık yaratmak zorundayız.

Deprem tırlarının önünde üzüntülü pozlar vererek, karton kolileri tıra yüklerken ki videolar çok çelişkili.

Çiftlikköy de aykırı yapılaşmalara göz yuman kamu yetkilileri var. Bu aykırı yapıların olası bir sarsıntıda yıkılma oranları eski hallerine oranla daha fazla. Engel olmak korkmadan konuşmak birbirimize destek olmalıyız.

Sahil mahallesi muhtarı ile birlikte bir ortak platformda bir ihbar paylaşımı yaptık. Kolon, perde, kiriş kesilmiş olabilir yapılarınızda, gürültülü binanızı sarsan bir çalışma olmuş olabilir, aşırı fazla moloz taşınmış olabilir, zemin ve bodrum katlarından.

Bunları bildirin diye ihbar telefonu dahi paylaştım.

Dün bir ihbar geldi buradan.  1. yetkili belediyesine 2. Yetkili Çevre ve şehircilik Müdürlüğüne 3.yetkili muhtarlığına ben de ihbarı paylaşayım.

(Sonum Kocaeli’de infaz edilen gazeteci gibi olmaz inşallah. Güngör Arslan susturulmak için öldürüldü'

Gazeteci Güngör Arslan’ın Kocaeli'de öldürülmesine ilişkin davada iddianame hazırlandı.

 (Referans: www.gazeteduvar.com.tr/oldurulen-gazeteci-gungor-arslanin-iddianamesi-susturulmak-istendi-haber-1569346))

İncelenmesinde fayda görüyorum, Çiftlikköy’de özel bir sağlık hizmeti veren kuruluş. Mimari anlamda projelerinde aksaklıkların olduğunu işitmiştim aslında. Hatta bu yapının projesini çizenlerin taban hesaplarında yanlışlıklar olduğunu da iddia ettiklerini biliyorum, mimari projesi ne imza atmak için benden de teklif istediklerini söyleyebilirim.

Ancak iki binayı birleştirmek için yapının bodrum perdelerini kesebilecek kadar alçaldıklarını hiç beklemiyordum.

Hatta sedye asansörü uydurabilmek için asansör önündeki kirişin de yok edilmesi akıl almaz bir saçmalık.

“Çelişkili Hareketler İçinde DEPREM bekleyenler” bugünkü konu başlığımız buradan geliyor aslında.

Şimdi hep birlikte hayal edelim. Sen bir sağlık kuruluşusun. Yapında insan sağlığı için mücadele veren doktorlar, hemşireler, uzmanlar barındırıyorsun. Üst katlarında çokça sayıda özel oda mevcut. Hasta barındırıyorsun. Her gün ciddi oranda bir hasta giriş çıkışı mevcut  bende ailem ile birlikte senin hastaneni ziyaret ediyorum. Sevdiğim hekimler var. Bazen yatarak tedavi oluyoruz. Ailemizi, annemizi, babamızı, çocuklarımızı yatırıyoruz. En güvenilir yer olmasını düşlerken sen kalk böyle bir işe kalkış. Televizyonlar bas bas bağırıyor, ‘aman kolon kirişlere dokunanlar varsa bildirin’ diyor. Sen bu haberleri dinleyip susuyorsun, korkuyorsun. Dua edelim. Bizler sadece dua edelim. Birileri daha fazla para kazansın diye dua edelim. Konuşmayalım, tepki göstermeyelim.

Eski evini kolonunu demirini kontrol ettirmek isteyen insanlar her gün arıyorlar ne yapabiliriz diye kim bakar diye.

Oysa gittiği hastanenin kirişi, perde kolonu yok.

7.7 sarsıntıyı ilk duyduğunda arkadaşlarını toplayıp, kardeşine hemşerisine yardım etmek için tereddütsüz yola çıkanlar. Enkaz altındakilere destek vermeye çalışanlar. Aslında bir önceki hamlemiz de bu olmalıdır. İmar Barışına giren bu yapı yarın benzer bir felaketi yaşadığında, bu yapının enkazında bir akrabanız, doktor bir arkadaşınız sıkıştığında kapısında ağlamamak için çaresizce beklememek için zamanında müdahale etmek için duyarlı olmak zorundayız.

Başımıza ne geliyorsa “bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” inancından geliyor. Bu yılan bir gün seni de ısıracak.

Kötülük değil bu yazdıklarımız. Birilerini köşeye sıkıştırmak değil, birilerini yanlışlarından çevirmeye çalışmak aslında. Gerçekten halkı insanları düşünen bireyler elde etmek için tüm gayemiz. Burada sizlerle samimiyetle bunları paylaşınca işin başında sorumluluğu olan siyasiler beni muhalefet olmakla itham ediyorlar. Ben halkçıyım, eşitlikten yanayım, zengini fakiri yok herkes her uygulanan kanun eşit olmalı. Birinin dayısı amcası varsa Ankara’da çözüm hep ona uygulanmamalı. Benim de yakınlarım var Ankara’da.  Sus diyemiyorlar. Mücadele vermek zorundayız. 1 can sadece 1 can kurtaracağımı bilsem de sonuna kadar devam edeceğim bu mücadeleye. Hepinizi duyarlı olmaya davet ediyorum. Duyarlı olun! Yanlışları göre göre görmezden gelmeyin. Allah sizi affetmeyecek. Rızkı veren Allah’tır.

Bak yine duygulandım. Çok yıpratıcı çözümü çok zor olan işler bunlar. Yine buradan yazıyorum mimsondo@gmail.com e-mail adresim korktuklarınız olabilir. İşittiklerinizi yazın arkadaşlar. Bildirin. İsim vermek zorunda değilsiniz . İlgili idarelere bildirelim incelesinler, araştırsınlar önlem alınsın. İş işten geçtikten sonra çıkmayın enkazların üzerine bir çıtırtı ses, çığlık beklemeyin sessiz olmayı istemeyin. Orada bir çocuk sesi duymak için, sessiz olmayın ve lütfen sesimizi çıkartın. Çığlığı şimdi atmazsak yarın çok geç olabilir.

Sevgi mutluluk çığlıkları atacağınız günleri yaşamanız dileklerimle, sevgi ve saygılarımla.