Minimal yaşamak gerek belki hayatı. Hayallerimizin önüne set çekmeden ama dozunda isteyerek. Kimi anlarda, aklımızdan geçen durumları çok geçmeden yaşarız. Zihnimizden geçirdiğimiz düşünceler, hayatımızın odak noktası oluverir.
"Keşke başka bir şey dileseydim" deriz örneğin. Ağzımızdan çıkan kelimeler, zihnimizde yer edinen düşünceler evrene akıyor. Biz kaybolduğunu sanıyoruz fakat kaybolmuyor onlar ve bize geri dönüyor. O yüzden sürekli pozitif düşünme gayretinde bulunalım istiyorum.
Düşüncelerimizle çok şeyi çekeriz. ‘’Ne düşünürsen o olur’’ sözü boşuna söylenmemiştir. Nitekim milyonlarca insan bunu yaşayıp tespit etmiştir.
Güzel düşünme sanatına yatkın olmak gerektiği inancındayım. Başımıza çeşitli olaylar geliyor istem dışı durumlar yaşıyoruz zorluklarla imtihan edilirken güzel düşünebilmek elbette zor. Fakat insan zihni öyle bir mekanizma ki hangi bilgiyi yüklersen onu çekiyor hayatına. Âmâ biz insanlar hayatın kanunlarını bilip kendi tasalarımızı uygulatmalıyız beynimize. Hayatımıza güzellikleri davet edersek gelir. Mücadeleyi elden bırakırsak hayat akıp gider, biz ne olduğumuzu anlayamayız.
Ömür serüveninde hepimize bir rol biçilmiş, seçme şansımız olmayan hikayelerimizin baş kahramanı olmuşuz aslına bakılırsa. Takvim yaprakları bir bir azalırken, kendimizi katmışız zamanın akışına.
Yaşam telaşımızı minimal düzeye indirmek bu duruma çözüm süreci olur belki diyerek yola koyulmak gibi yaptığımız bir hata var.
Yaşam telaşı olmazsa, süregelen başarıya imza atamaz insan. Bir yerde durma noktasına gelir insan ve noktaya geldiğinde, onu o günlere getiren istikrarı kendisine hesap sormaz mı sizce?
Madem pes edecektin, neden buraya kadar ilerledin?
Hayatını yarım bırakmamalısın. Yarım kalan mecburiliklere inat…
Yüreğini yarım bırakma….