Değerli Yalovalı hemşerilerim, kıymetli dostlarım. Bu haftaki yazımda çağımızın vebası durumunda olan UYUŞTURUCU konusuna değinmek istiyorum. Bu günlerde sokaklarda dolaşırken ne yazık ki içler acısı hayatları, yerde yatan, umutsuzca insanların gözüne bakarak para isteyen gençlerimizi görmeye başladım. Değerli anne ve babalar çocuklarımız göz göre göre uyuşturucu bataklığına sürüklenmektedir. Öncelikle bizler bu toplumu oluşturan en küçük birim olan ailemizde sonra muhitimizde, köyümüzde ve şehrimizde oto kontrol kurmalıyız. Çocuk ailede önemsediğini, hep göz önünde olduğunu, hatalarının bilindiğini hissetmeli. Dara düştüğünde ailesinin ona sahip çıkacağını bilmeli. Bizler, “bizi ilgilendirmez” bananeciliği bırakıp bu illetin bir gün kendi çocuklarımıza veya bir yakınımıza musallat olacağını, bu çocukların bu ülkenin geleceği olacağını unutmayalım. Bu nedenle çocuklarımız, yakınlarımız, komşularımız, bu ülkenin evlatlarını bu illete bulaşmadan takip edelim, koruyalım, uyaralım. Bu illeti satanları şikâyet edelim, toplumdan izole edelim. Çocuklarımıza yaklaştırmayalım. Batağa saplandınız mı çıkması zor ve meşakkatli… Kimse bizim başımıza böyle bir şey gelmez demesin, kimseyi ayıplamasın. Devletimize düşen bu illete yakalanmış çocuklarımızın tedavilerindeki prosedürleri azaltmak, kolluk kuvvetlerinin işlerini kolaylaştıracaktır. Ayrıca bu illeti satanlara büyük cezalar vererek caydırıcılığı artırmak gerekmektedir. Şunu unutmayın, olmaz olmaz demeyin olmaz olmaz. Bu mücadeleyi hep beraber verelim ve bütün çocuklarımızı bu illetten koruyalım. Rabbim hiç kimseyi evladıyla sınamasın.