İstatistik çok önemli bir bilim dalı. Onun sayesinde; sıradan verileri bile bir araya getirip, merak edilen alanlarda anlamlı bir bilgiye dönüştürüp, okunabilen, yorumlanabilen ve fayda sağlanabilen bir veri tabanına dönüştürebilirsiniz. Çünkü istatistik; tek başına bir anlamı olmayan verileri, birbiri ile karşılaştırarak, farklı zaman dilimlerindeki ölçümlerle mukayese ederek, bu ve buna benzer birçok yöntem ile çok faydalı birer eşsiz bilgiye dönüştürme imkanını sunan, sihirli bir değnek hükmünde. İnsanı insan yapan her alanda, araştırmaya, ölçüm yapmaya ve kıyas yapmaya imkan veren bir mecra.
Bu ölçüm için en pratik ve insana dokunur yöntem ise anket. Piyasaya sürmeye niyetlendiğiniz ürün için saha beklentilerini de öğrenebilirsiniz, ürün veya hizmet memnuniyeti de ölçebilirsiniz, vatandaşın yerel ve merkezi idareyi belirlerken neleri önemsediğini de anlayabilirsiniz. Hele ki seçim zamanlarının olmazsa olmazıdır anketler. Halkın tercihini öğrenmeye çalışır, seçim kampanyası öncesinde, sırasında ve sonrasında anket yaptıranlar açısından performans değerlendirmesi de yapabilirsiniz. Seçime yakın hem anket sıklıkları artar hem lokasyon ve denek sayıları çoğaltılır. Anketler yüz yüze, telefonla, sms ile internet üzerinden ve anket kutuları gibi çok farklı seçeneklerle gerçekleştirilebiliyor. Vatandaşlar ise en çok kimliklerinin gizli kaldığına inandıkları anketler esnasında gerçek düşüncelerini paylaşıyorlar.
Ciddi anket firmaları seçim sonucunu tutturmaları ile övünürler. Kimileri ise çok gülünç durumlara düşerler. Hiçbir iddiası olmayan adayları açık ara önde göstererek kısa süreli spekülasyonlara sebep olur, ortalığı bir miktar bulandırır, parayı verip düdüğü çalmak isteyen anket sahipleri adına bulanık suda bir balık tutabilirlerse kendilerini şanslı sayarlar. Seçim zamanı çıkan reklam gazeteleri gibidir bu şirketler. Bu nedenle halkta saygın bir karşılıkları olmadığı için çok da kalıcı olamazlar. Ömürleri birer seçim dönemidir. Seçimler ile birlikte sektörel kariyerleri de biter bu tür firmaların.
Şimdi yine önemli bir seçimin arifesindeyiz. İki hafta kadar bir süre kaldı önümüzde. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ilk döneminin değerlendirileceği bir seçim olacak bu. Ancak sistemin getirdiği % 50 + 1 kuralı tüm siyasi oluşumları zorlar bir niteliğe evrildi. Sistemin mimarı Erdoğan bile seçim sonrası sistemde restorasyon sinyali verdi. Ama bu durum mevcut kurallarla seçim yarışına girileceği gerçeğini değiştirmiyor elbette. Bir oyun bile çok değerli olduğu seçimlerde, her bir ittifak kendi oyunu artırmanın ve ortak listeler yaparak sandığa atılan oyun karşılığını fazlasıyla almanın peşinde.
Bu nedenle şimdilerde anket sonuçları, seçim sürecinin sonuna yaklaştığımız şu günlerde adeta havalarda uçuşmaya başladı. Özellikle internet haber sitelerinde ve farklı görüşlere ait TV’lerde yayınlanan programlarda çok sayıda anket neticesi paylaşılıyor kamuoyu ile. Bazıları gerçekten çok uzak ve resmen seçmeni Tİ’ye alacak cinsten. Vatandaşın ölçme ve değerlendirme kabiliyetinden habersiz bazı anket şirketleri, bol keseden oranlar dağıtıyor. Parayı verip, sonuç sipariş eden müşterileri için aldıkları akçenin hakkını vermeye çalışıyorlar. Benim de gülüp geçtiğim açıklanan bu neticeler, seçim sonucunda yine anketör firma çöplüğüne yeni isimler ekleyecek.
Vatandaşı saf zanneden anket firmalarının makus talihi yanında, onların grafiklerde zirveye taşıdıkları parti ve siyasi isimler de aynı hezimet ile karşı karşıya aslında. Ancak onların bu tehlikenin farkında olmadıkları çok açık. Çünkü öyle olsa, sipariş verdikleri firmalara, “Ufak atın da civcivlerde yesin” tarzında yaklaşır, “Çok da fazla şey etmeyin” derlerdi. “Kendi yalanına kendi inanmak” terimi tam da bu olsa gerek.
Aç tavuk modunda ki siyasi partilerin kaçırdıkları bu gerçek aslında Demokles’in Kılıcı gibi tepelerinde asılı duruyor. Tabi gerçeğin farkında olabilene. O da “En büyük anketin seçim sonucu” olduğu gerçeği…
Seçimlerin ülkemiz ve insanımız için hayırlar getirmesi dileklerimle.
Kalın Sağlıcakla…