1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü sadece işçilerin değil çiftçisinden esnafına, memurundan serbest çalışanına memlekettin bir adım ileri gitmesi için ter akıtan her kesimin bayramıdır. Üreten, hizmet veren, emek sarf eden herkesin dayanışma günüdür. Dünya çapında önemli bir gün olduğundan neredeyse tüm ülkelerde bugün resmi tatildir. Resmi tatil olmasına rağmen, emekçilerin bugün tatil yapması gerekirken çalışan kesim olması 1 Mayıs ruhuna uymamaktadır.
1 Mayıs'ı sadece emek ve dayanışma günü olarak görmek gerekmektedir. İdeolojik kavramlarla anılacak bir gün olmamalı, marjinal grupların gövde gösterisi haline getirdikleri bir gün haline getirilmesinin önüne geçilmelidir. Bu günde emeğin ve dayanışmanın önemi ön plana çıkarılması gerekmektedir. Emek ve Dayanışma gününde emekçinin hakkını, kamuya zarar verip, etrafı yakarak yıkarak değil; emekçinin problemlerini, sıkıntılarını çözerek savunmak gerekmektedir.
Son yıllarda milyonlarca insanımız işini kaybetmiş, milyonlarca ailenin evine icra gitmiştir. İşçinin emeği sömürülmüş, işçi işini kaybetme korkusuyla yaşamaya mecbur bırakılmıştır. Söz konusu durumlar nedeniyle çalışanlar 1 Mayıs'ı buruk kutlamışlardır. Bayramın sadece ismi "işçi bayramı" olarak zikredilmiş fakat bayramı asıl kutlaması gereken işçiler hep geri plana itilmiştir. İşçinin, emekçinin hakkı verilmemiştir. Bütün bunlar göz önünde bulundurularak sigortasız ve köle gibi çalıştırılan işçilerin problemleri giderilmeli ve çalışma koşulları iyileştirilmelidir.
Emeğin, alın terinin tüm dinlerde kutsal olduğu gibi İslam'da da emek kutsaldır. İslam Peygamber’inin "İşçinin ücretini alın teri kurumadan ödeyiniz." sözüyle işçinin emeğine karşı saygıyı görebilmekteyiz. Bizler de bu ilkeyi şiar edinmeli ve işçilerin haklarını gözetmeliyiz. Ayrıca emek sarf eden işçilerimizin yalnızca bir gün değil, her gün bayram edebilmesi için uygun şartları sağlamalıyız.