İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya Adnan Oktar ve 14 sanık katıldı. Bazı sanıklar ise Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı. Savcı, 2013 yılında Haydarpaşa Limanı’na gelen 21 konteynerin belgelerinin sahte olduğunu belirterek, "kaçakçılık" ve "resmi evrakta sahtecilik" suçlarının dosyadan ayrılmasını talep etti. Ancak bilirkişi raporunda, söz konusu ürünlerin serbest dolaşıma girdiği ve evraklarda uyumsuzluk bulunmadığı ifade edildi. Mütalaada, sanıkların bu suçlardan beraat etmeleri gerektiği belirtildi.

Trump'ın Zelenskiy Tartışması ve Elon Musk'tan Destek Trump'ın Zelenskiy Tartışması ve Elon Musk'tan Destek

Savunma sırasında Adnan Oktar, dava hakkında alaycı ifadeler kullanarak, "Kaçakçılık diye bir şey yok, bu alenen bir kumpas" dedi. Oktar, kendisini ve arkadaşlarını suçsuz olarak savundu ve "Devlet, gençlerimizin cesaretlerini denemek istiyor" şeklinde bir açıklama yaptı.

Mahkeme, Oktar ve diğer sanıkların büyük bir kısmını "resmi belgede sahtecilik", "resmi belgeyi bozmak ve yok etmek", "kaçakçılık" suçlarından beraat ettirdi. Bazı sanıklar ise "kaçakçılık" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından beraat ederken, Ayşe Osma yalnızca "görevi kötüye kullanma" suçundan beraat etti. Çağlar Keşkek ve Uğur Şahin, suçlamalardan beraat etti.

Mahkeme ayrıca, "nitelikli dolandırıcılık" ve "kara para aklama" suçlarının bu davadan ayrılmasına karar verdi. Adnan Oktar ve diğer sanıklar, daha önceki büyük davalarda çeşitli suçlardan hüküm giymişti. 2022 yılında, Oktar’a "örgüt yöneticiliği", "cinsel istismar" ve "kişisel verilerin kaydedilmesi" gibi suçlardan toplam 891 yıl hapis cezası verilmişti.