Yazı yazmak için okyanus sahillerine giden bir yazar, sabaha karşı kumsalda dans eder gibi hareketler yapan birini görür. Biraz yaklaşınca, bu kişinin sahile vuran denizyıldızlarını, okyanusa atan genç bir adam olduğunu fark eder.
Genç adama yaklaşır: ‘’Neden denizyıldızlarını okyanusa atıyorsun?’’
Genç adam yanıtlar; ‘’Birazdan güneş yükselip, sular çekilecek. Onları suya atmazsam ölecekler.’’ Yazar sorar; ‘’Kilometrelerce sahil, binlerce denizyıldızı var. Ne fark eder ki?’’
Genç adam eğilir, yerden bir denizyıldızı daha alır, okyanusa fırlatır.
‘’Onun için fark etti ama!’’
Ekolojik dengenin bozulmasından dolayı bir çok afetlerin oluştuğu can ve mal kayıplarının olduğu görülmektedir, yukarıdaki hikayede bir doğa olayının gerçekleşmesidir.
Ülkemiz Futbol iklimindeki ekosistemin çürümesinden, insanın insana yaptıklarından, ziyan olan çocuk ve genç sayısı hiç azınsanmayacak kadar çoktur.
Bir çok potansiyelli gencin futbol iklimindeki ekolojik bozukluktan dolayı kaybolan idealleri vardır. Sistemsizliğin yarattığı düzensizlikte, bir çok oyuncu ziyanlığının oluştuğu aşikardır. Bu durumu, bilip, görüp, hümanist ve vicdani boyut ile kendilerini feda edercesine adeta gönüllülük esasına göre çırpınarak çalışan, her olumsuzluğa rağmen, ‘bir oyuncu kurtarsam kardır’ diye mücadele veren, ilginin, bilginin, paranın olmadığı yerde, keleynak kuşları kadar kalan, koca yürekli Futbol eğitimcilerine selam olsun...